SAYIN HAMDİ GÜLEÇ’İN ANKARA TICARET ODASINDA YAPTIĞI KONUŞMA

Sayın Başkan,

Sektörün değerli temsilcileri,

Hanımefendiler, beyefendiler;

Sizleri şahsım ve Kurumum adına saygıyla selamlıyorum. Kamu ihale uygulamalarında yaşanan dijital dönüşüm hakkında sunumların yapılacağı toplantımıza hoş geldiniz diyor, toplantının faydalı ve verimli geçmesini diliyorum.

Toplantıya ev sahipliği yapan Ankara Ticaret Odasına, bu sektör buluşmasını düzenleyen Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası ve Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonunun kıymetli başkanları ve yöneticilerine teşekkür ediyorum.

Kurumumuzca yürütülen yenilikçi çalışmaların, ülkemiz ekonomisi için stratejik öneme sahip bir sektörün temsilcileri ile paylaşılacak olmasından memnuniyet duyuyorum. Bugün ayrıntıları aktarılacak uygulamaların, sektörün kamu alımlarına erişimini önemli ölçüde kolaylaştıracak ve tüm paydaşlar için karşılıklı fayda sağlayacak nitelikte olduğunu değerlendiriyorum.

Toplantı sonunda ileteceğiniz soruların yanı sıra, ihale uygulamalarının geliştirilmesine yönelik her türlü görüş ve önerileriniz Kurumumuz çalışmaları için değerli bir kaynak olacaktır. Bu katkıyı sağlamak üzere katılım sağladığınız için hepinize teşekkür ediyorum.

Değerli Katılımcılar,

Katma değeri yüksek, ileri teknolojili ürünlerin üretiminin arttırılması, yerli sanayinin ve üreticimizin desteklenmesi yönündeki politika hedeflerinde, tıbbi cihaz sektörü stratejik alanlardan biri olarak tanımlanmış durumdadır. Bu desteğin önemli bir ayağını da kamu alım politikaları oluşturmaktadır.

Ülkemizde kamu ihale sistemini düzenleyen üst norm 4734 sayılı Kamu İhale Kanunudur. Kanunda yerli üretimi ve ülkemizde teknolojik gelişmeyi destekleyen pek çok mekanizma bulunmaktadır ve bu destekler daha çok mal alımları konusunda ön plana çıkmaktadır. 2017 yılında daha da etkin hale getirilen yerli malına fiyat avantajı uygulamasından yararlanan sektörlerin başında da tıbbi cihaz sektörü gelmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının hazırladığı %15 fiyat avantajı uygulama zorunluluğu bulunan ürünler listesinde tıbbi cihaz sınıflandırmasına dahil edilebilecek 200’ü aşkın ürün grubu bulunmaktadır.

Bu noktada sektörle ilgili 2018 yılına ait bazı istatistikleri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz yıl kamu kuruluşları tarafından yapılan tıbbi cihaz alımlarının büyüklüğü 5,3 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bunun önemli bir kısmı Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları tarafından yapılan alımlardan oluşmaktadır. Bu tutar, toplam mal alımlarının %16’sına karşılık gelmektedir.

Toplam sayısı 5 bini bulan bu ihalelerin %95’inde, idarelerce yerli malına fiyat avantajı uygulaması yapılmıştır. Başka bir ifadeyle, çok küçük bir oran haricinde kamu, tıbbi cihaz ihtiyaçlarını yerli üretimden karşılamak istediğini ilan etmiştir. Bunun, sektöre çok güçlü bir destek beyanı olduğunu vurgulamak isterim.

Ancak, bu ihalelerin sonucuna baktığımızda uyumsuz bir istatistikle karşılaşıyoruz. Alınan ürünlerin yalnızca %25’inin yerli menşeili olduğu görülüyor. Bunun sektör için arzulanan bir seviye olmadığı konusunda hepimizin mutabık olduğu kanaatindeyim. Bu bakımdan, ortaya çıkan verileri sektörün doğru analiz ederek ve üretimde yerlileşme konusunda daha etkin bir strateji izleyerek üzerine düşeni yapacağına inanıyor ve bu oranların ilerleyen yıllarda daha pozitif bir seyir izlemesini temenni ediyorum.

Kamu alımlarının başta KOBİ’ler olmak üzere yerli üreticileri desteklemede bir politika aracı olarak kullanılması konusundaki çalışmalar

Cumhurbaşkanlığımızın belirlediği hedefler doğrultusunda önümüzdeki süreçte de devam edecektir. 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında Kamu İhale Kanununun Ek 9 uncu maddesi ile düzenlenen  “kamu alımlarının bölgesel kalkınma ve teknolojik gelişme amaçlı kullanımı” konusundaki ikincil mevzuat çalışmalarının bu yıl içerisinde tamamlanması öngörülmektedir.  Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, mal alımlarında stratejik sektörlerin ve teknoloji transferine dayalı yerli üretimin geliştirilmesi amacına bağlı olarak, ihale sistemimize bir çok yeni yaklaşım dahil olacaktır. Üretimde yerliliği ön plana çıkaran yenilikçi ihale usulleri kullanılarak, belirli şartlar dahilinde ürünlere alım garantisi sağlanması ve benzeri uygulamaların, halihazırda sağlanan teşvikleri daha etkin kılacağı kanaatindeyim.

Değerli Katılımcılar,

Yerli üretimin arttırılması kadar önem atfedilen ulusal politikalardan bir başkası da kamuda dijitalleşmenin sağlanarak vatandaşların kamu hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması ve bürokrasinin azaltılarak işlemlerin basitleştirilmesidir. Ulusal e-devlet stratejisi çerçevesinde, kamu hizmet sunumunun bütünüyle elektronik ortamda sağlanmasına yönelik çalışmalar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş ile birlikte daha da hızlanmış durumdadır. Bu yılın sonuna kadar tüm devlet hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması Cumhurbaşkanlığımızın öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.

Kurumumuz tarafından işletilen Elektronik Kamu Alımları Platformu Türkiye’de kamunun işlettiği, en yaygın ağa ve erişime sahip dijital platformların başında gelmektedir. EKAP, 200 milyar TL’yi aşan bir işlem hacminin yönetildiği ve ülkemizdeki en ücra yerleşim yerindeki harcama birimleri dahil 35 bini idare, 160 bini istekli olmak üzere 700 bin kayıtlı kullanıcısı bulunan bir platformdur. Yılda yaklaşık 100 bin ihalenin ilan, doküman ve teklif değerlendirme işlemleri, 500 bin teklife ilişkin veri girişi, 2 milyon adet yasaklılık teyidi ve 1 milyon tebligat işlemi ücretsiz olarak hızlı ve güvenilir bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

2019 yılında hizmet süresinde 10’uncu yılı dolduracak EKAP, bugüne kadar daha çok idarelere hizmet sunan ve veri toplama, işleme gibi fonksiyonları öne çıkan bir durumdaydı. Ancak 2018 yılında Kurumumuzca atılan adımlarla birlikte, e-ihale, e-eksiltme, e-teklif, e-tebligat gibi uygulamalar, EKAP’ı artık istekliler, yani sizler için kamu alımlarına erişimi kolaylaştıran, işlem maliyetlerini azaltan bir yapıya dönüştürmeye başlamıştır. Bu yıl içerisinde de hızlı bir şekilde devam edecek olan bu değişim ve dönüşüm çalışmalarının, tasarruf başta olmak üzere sağladığı olumlu etkilerin tüm paydaşlar tarafından fark edildiğini ve takdir edildiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.

Yaşanan dönüşüm, kamu ihalelerinde benimsenen temel ilkeleri daha da güçlendirecek, ihalelere elektronik ortamda erişim sağlanması, alımların daha rekabetçi bir ortamda yapılmasına zemin hazırlayacak, tasarrufu ve verimliliği arttıran, gizlilik ve güvenilirliği ön plana çıkaran bir sonuç doğuracaktır.

“Cumhurbaşkanlığı I. 100 Günlük İcraat Programı” kapsamında yürütülen “e-ihale yaygınlaştırılarak ihale süreçlerinde bürokrasinin azaltılması, iş ve işlem maliyetlerinin düşürülmesi, zaman ve kaynak tasarrufunun yapılması” eylemi doğrultusunda 2019 yılı başından itibaren 90 bin ihalede kullanımı sağlanan e-ihale uygulaması ile sadece isteklilerin teklif hazırlama maliyetlerinde 5 bin TL’ye varan bir azalma sağlanmış, kamunun satın alma maliyetlerinde de %15’e varan tasarruf meydana gelmiştir.

Benzer faydayı 1 Kasım 2018’de devreye alınan elektronik eksiltme uygulamasında da görmekteyiz. E-eksiltme ile ihalelerde daha rekabetçi bir ortamın oluştuğunu ve ihalelerde daha gerçekçi fiyatlarla teklif sunulduğunu gözlemliyoruz.  Her iki uygulamanın faydalarının önümüzdeki dönemde birçok göstergeye olumlu etki edeceğini değerlendiriyorum.

Değerli Misafirler,

Önümüzdeki dönemde hedeflediğimiz çalışmalar hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum. Yakın zamanda ihale dokümanlarının idareden satın alınması uygulamasını bütünüyle kaldıracağız. Hatırlanacağı üzere, dokümanlara EKAP üzerinden erişim sağlanması konusunda son 2 yılda önemli gelişmeler kaydedildi. Atacağımız bu son adımla da yılda 100 milyon TL’yi aşan kaynak tasarrufu sağlamış olacağız.

Yine,  ayrıntılarını sunum yapacak uzmanlarımızın aktaracağı entegrasyonlarla ve istekliler için özelleştirilmiş modüllerle, bundan böyle isteklileri evrak, onay, imza, mühür gibi şekil şartlarına boğmadan, ihalelerde çok daha kolay teklif sunulmasına imkan verecek uygulamaları hayata geçireceğiz.

Tüm bu çalışmaların detaylarının interaktif ortamda paydaşlarımıza aktarılacağı ve bilgi edinme ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayacak olan bir uzaktan eğitim altyapısını da oluşturuyoruz. İhale mevzuatına ve uygulamalarına ilişkin öğrenme sürecini de EKAP üzerinden elektronik ortama taşıyacağımız bu proje ile Kurum olarak çok daha geniş kitlelere ulaşma imkanı bulacağız.

Değerli Misafirler,

Temenni ediyorum ki, kamu ihale sisteminde hayata geçireceğimiz bu yenilikçi uygulamaların ayrıntılarını da, önümüzdeki süreçte yapacağımız sektör buluşmalarında paylaşma imkanı buluruz.

Bu vesile ile bir kez daha bu toplantının düzenlenmesinde emeği geçen sektör temsilcisi sivil toplum örgütlerimize, siz değerli katılımcılara ve tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, toplantının verimli geçmesi temennisi ile sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.